-
1 davul
бараба́н (м)* * *даву́л, большо́й бараба́нdavul dövmek — бить в бараба́н
davul sesi — бараба́нный бой
••davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı — посл. би́ли в бараба́н мы, а сбор доста́лся други́м
davul boynunda, tokmak bir başkanın elinde — погов. он всего́ лишь игру́шка в рука́х друго́го
- davul çalsan işitmezdavulun sesi uzaktan hoş gelir — погов. сла́вны бу́бны за гора́ми
- davul gibi -
2 davul
"1. drum. 2. slang behind, rump. - çalmak 1. to beat a drum. 2. colloq. to tell everybody, tell the world. -u biz çaldık, parsayı başkası topladı. colloq. We did the job and took all the trouble; others benefited from it. - çalsan işitmez. colloq. 1. He is stone deaf. 2. He sleeps like a log. 3. He is too engrossed in his work to hear you. -a dönmek to swell up. - dövmek to beat a drum. - gibi tightly swollen. - onun boynunda, tokmak başkasının elinde. colloq. He is only a puppet; someone else pulls the strings. -un sesi uzaktan hoş gelir. proverb Distance lends enchantment to things. - tozu, minare gölgesi colloq. imaginings, impossible things. - zurna ile (celebrating an occasion) with a lot of hoopla."
См. также в других словарях:
dövmek — i, er 1) Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak Harp Divanına vermeden önce, şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem! H. E. Adıvar 2) Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek 3) de Bir şeyi toz durumuna getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
davul çalmak (veya dövmek) — 1) davula vurarak ses çıkarmak 2) mec. bir şeyi herkesin haber alabileceği biçimde ortalığa yaymak … Çağatay Osmanlı Sözlük